Haklısın...
Akşama kadar yoruldun tabi.
Biraz da uyku bastırdı.
Bir taraftan da çocuk uyusun da az nefes alayım diyorsun.
İnan çok haklısın.
Ben de öyleydim.
Taa ki "Zeynep bir dur ama artık az sakin ol" dediğim ve bebegime değil kendime tahammül edemediğim bir güne kadar...
Gerçekten kendime tahammül edemedim.
Çocuk ama bu..
Senin gibi yetişkin değil ki.
"Bugün de çok yoruldum erken yatayım" diyemiyor ki.
Uyumayı bilmiyor.
Kendi kendine uyumayı bilmiyor! Ne yapsın?
Uyutacağın zaman önce bir hemen uyumayacağını ve bu sürenin uzayabileceğini baştan kabul edersen onunla geçireceğin güzel dakikaları sinir harbi ile sevimsiz bir duruma dönüştürmezsin.
Ne olacak şimdi uyudu diyelim bir sinir bir homurdanma ile uyuttun.
İçtiğin kahvenin tadına varabilecekmisin?
Kalan işlerini yaptığında onu tatlı dil güler yüzle uyuttuğun rahatlığı verecek mi?
Hayır tabiki !
Sonra Allah seni inandırsın bir vicdan yapıyorsun bir vicdan yapıyorsun.
Kendine ayırdığın zaman da ziyan olup geçiyor.
Sonra bu bir kısır döngüye dönüyor.
En güzeli gözlerinin içine baka baka onu anlamaya ama gerçekten anlamaya çalışarak, öperek severek uyut bak gör sana kalan zamanda nasıl bulutlar üstünde oluyorsun.
Bebek diyip geçmeyelim.
İnanın her ruh halimizi seziyorlar.
Hem de taaa ana rahminden bu yana.
Hem de ne gerek var tahammülsüz olmaya.
Tahammül edebileceğimiz ne kadar zaman var ki önümüzde.
Bir bakmışsın büyümüşler.
Bir de bakmışsın akşam eve yorgun düşmüş ve iki lafın belini kıramamışken koltukta uyuyakalmış.
Hani uyutamadığın o geceler?
Nerde kaldı...
Geç bunları
Sen geçmesen de zaman geçiyor.
Çok sevgilerimle uykusuz ama bu dünyada en ama en çok evlatlarını seven güzel annelerime ♥️