m. Seda41 sorunuz bana değil ama uzmanların da ortak görüşü şu.
Bizler her yerde susturulan. Her istediği alınmayan hatta fazlası ile ihmal edilen çocuklar olduk. Yani büyük bir kısım böyle büyüdü.
Şimdi ben böyle büyüdüm aman çocuğum öyle olmasın diye tam zıttı çocuk büyütüyoruz.
Aslında sorun ikisinin ortasını bulamamakla alakalı.
Bir tanıdığım var. Babası bir ayakkabıyı istediği zaman almamış ve çok ağlamış diye çocuğuna doğdu doğalı en lüks ayakkabıyı aldı. Çocuğu lükse öyle bir alıştırdı ki çocuk artık ortalama fiyat bir ayakkabı giyisi giymiyor. Derken babasının işleri kötüye gitti. Çocuk herkes gibi giyinmek zorunda kaldı. Anne babanın arası bozuldu boşandı. Çocuk babasına gidince herşeyin en iyisine kendisini layık görme kafası ile yetiştiği için babasının cebinden ihtiyacı için para çalmaya başladı. Anne baba öyle el üstünde tuttu ki okulda sürekli her sorunda çocuk haklı görüldü. Şimdi çocuk artık kayıp bir genç oldu. Okulunu bitirdi iyi bir lise için çaba sarfetmedi. Çünkü çocuğa hep şu söylendi aman lgs kazanmaz ise sorun değil özel okula yazdırırız. Ama yazdıramadılar.
Mesela misafir olarak giderdik anne fırında tavuk yapar misafire. Çocuk diyor ki ben bunu yemem hemen kebapçıdan kanat ızgara söylenir çocuğa.
Her istediği yapılan, küçükken yaşıtlarının elinden istediği gibi eşya alan çocuklar herşeye kendi hakları var algısı ile yetişiyor.
Büyüdüğü zaman işinde okulunda sosyal yaşamında kendinden daha baskın olan ortam olunca afallıyor başarısız oluyor.
Yani ikisinin ortası olmalı. Çocuk hakkını savunmalı ama paylaşmayı da bilmeli. Eve gelen misafir ile oyuncağını paylaşmayı öğrenmeli. Parkta oyuncağını ödünç vermeyi öğrenmeli. Ama elinden zorla almaya müsade etmemeli.
Bu iki zıt tarafın tam ortasını bularak yetiştirmek gerek.
Küçük oldukları için yanına gelip zorla oyuncağını almak isteyen çocuğuk ile ikisini baş başa bırakmak değil de. Yanlarına gidip hadi beraber oynayın. Atıyorum sen kamyona kum doldur sende şuraya götür dök diyerek beraber oyun kurmayı öğretmek gerek.
Karşıda ki çocuk buna yanaşmaz ise çocuğu alıp ortamdan uzaklaştırmak gerek.
Mesela yazın tatilde site çocukları oğlumu dışlamış. Eve geldi üzgün.. Camdan baktım ne yapabilirim diye düşündüm. Al dedim topunu bahçeye çıkalım.. Başladık voleybol oynamaya. Eğlenip gülüyor oynuyoruz. Önce biri yanaştı izledi. Kaçan topu gelip getirdi. Bende yanlışlıkla hep onun tarafına attım sonra oyuna girdi. Çünkü çekiniyor lar oğluma yaptıkları için. Sonra diğeri geldi izliyor gir dedim hadi. Oğlum en çok ona kırılmış kaş göz yaptı bana. Dedim gel terlik rahat değil ayakkabı giy. İçeride dedim ki şimdi oyun ortamı kuruyorum buzları eriyecek hiç hatırlamayacaksınız o kavgayı. İstemeden girdi oyuna. Sonra tüm çocuklar geldi. Site de benim yaşımda olan kadınlar ds beni görünce geldi çember büyüdü büyüdü.
Sonra biz büyükler çember den çıktık.. Onlar oynamaya devam etti. Biz gittik çay içmeye. Geri dönüp baktığım zaman o oyuna girmesini istemediği en çok dargın olduğu arkadaşı ile birlikte tek kale maç yapıyordu.
Akşam ona kavga etmek küsmek yerine her zaman başka bir yol vardır. Gördüğün gibi arkadaşın ile aran düzeldi dedim. Evet akşam hep beraber parka gidelim dediler. Gidebilir miyim dedi.
Uzun oldu ama benim çözüm yolum böyle oluyor.
Zor anları kavga ve küsmek yerine başka şekilde de halledebilecegini bilmeli.