Bir de kendini kandırma yoluyla terapi yöntemi var. Ben icad ettim. Sabah dinlenmiş olmak yerine sanki yorgunluktan ölecekmişim gibi bir hisle uyanıyorum. Sonra düşünce terapisine başlıyorum. Kalk kızım bu tatlı şey sana emanet. Çok kısa sürede büyüyecek bu günler geçecek, sen onun bu tombiş ve minik ayaklarını bir daha bu kadar uzun süre koklayamayacaksın. Okula gidecek aklın onda kalacak. Daha büyüyecek bu kez üniversiteye yollayacaksın. Sonra askerlik. Sonra evlilik. Eşi nasıl biri olacak onu artik ne kadar görebileceğim vb. ütopik tuhaf düşünceler. Terapiyi başarıyla uygulayıp yeterince korkutursam kendimi (ayrılma korkusu) işlem tamamdır. Hemen gidip sarılıp koklayıp hayata devam etmeye çalışıyorum. Bu arada Şevval Sam in Nanninom adli bir albümü var bebekler icin. Onu açıyorum gün içinde özelikle "Ben bebegim" ve "Günaydın Melegim" parçaları harika. Yasama sevinci veriyor.Kendimi böyle gaza getiriyorum artik gaz ne kadar giderse. Ama akşama doğru sönüyorum gaz maz sökmüyor